Şampiyonlara baktığımızda;
İspanya: Barcelona --> Messi önderliğinde, Neymar ve Suarez'in yapıya uyum sağlamasıyla birlikte, ligin 2. yarısında inanılmaz bir grafik çizerek, zorlanmadan şampiyon oldu.
Bu süreçte Big3 79 gol atarak ibrenin kendilerine dönmesini sağladı. Tabi bu 79 golün yarısından fazlasının Messi'den geldiğini belirtmeden geçemeyeceğim. Bambaşka bir yetenek ki bence benim canlı izleyebildiğim en büyük futbolcu.
İngiltere: Chelsea --> Mourinho'nun 2. senesinde favori olmadığını kimse söyleyemezdi Chelsea'nin. Öyle de oldu ve rahatça ligi kazandı Maviler. Sonuca bu kadar rahat gitmelerinde, son hafta alınan mağlubiyetten sonra Jose'nin de söylediği gibi, rakiplerinin etkisiz ve inişli çıkışlı performansları en büyük etken. Arsenal-Man City- Man Utd- Liverpool, sene boyunca rakip olamadılar ve geride kaldılar.
Öne çıkan performanlara baktığımızda 2 isim öne çıkıyor. Yılın futbolcusu seçilen Eden Hazard ve Barcelona sonrası tekrar liderlik rolüne soyunan Cesc Fabregas. Bu iki isim Chelsea'yi şampiyonluğa taşıdı desek yanılmış olmayız.
Almanya: Bayern Münih --> Almanya için çok fazla söylenecek bir şey yok. En büyük rakibi olan Dortmund'tan bile zorlanmadan transfer yapabilen, açık ara en iyi takım zaferi çok kolay kazandı. Dortmund'un şaşırtıcı derecede kötü bir sezon geçir
mesi tabi ki işlerini kolaylaştırdı fakat Dortmund kendi standartlarında olsa dahi sonuç değişmezdi.
Öne çıkan futbolculardan bahsetmeyeceğim ama Manuel Neuer'i es geçemeyeceğim. Üstün Alman Teknolojisi bu adam benim gözümde. Farklı tarzı ve devamlılığı dünyanın en iyi kalecisi ünvanını kazanması için gayet yeterli. Kaleciler içinde Buffon'un yeri çok farklı olsa da Neuer saygıyı sonuna kadar hak ediyor.
İtalya: Juventus --> Bundesliga'ya benzer bir sezon geçti Serie A'da. Juventus, ligin üzerinde olduğunu oynadığı oyunla herkese göstererek açık ara şampiyon oldu. Başarısını da Şampiyonlar Ligi'nde finale yükselerek taçlandırdı. Allegri'ye burda bir parantez açıp, başarısını takdir etmek gerekir. Dünya'da ikinci plana atılmış olan 3'lü savunma ile de başarılı olunabileceğini gösterdi ve kısa vadede etkisini gösterecek bir akım yarattı denilebilir.
Pirlo Başbakan varken, başka isimleri öne çıkarmak olmaz belki ama, önümüzdeki 8-10 seneye damgasını vuracak olan Pogba'dan söz etmemek olmaz. 21 yaşında olmasına rağmen, yaşının çok üstünde olgunluğa sahip olan Pogba, takımın başarısında büyük rol oynuyor. Juventus onu kaybederse çok şey kaybeder, şimdiden belirtmek gerek. Vidal'in katkısını da unutmamak gerek tabi ki. Şahsen çok beğendiğimi de eklemeden edemeyeceğim.
Fransa ligini çok sevmediğim ve takip etmediğim için detay vermeyeceğim fakat beklenildiği üzere PSG zorlansa da şampiyonluğa ulaştı. Zaten bir takımın kadrosunda İbrahimoviç varsa, favoridir ve muhtemelen de kazanır. Tabi bu söylediğim ligler için geçerli.
Bizim ligimize bakarsak, son 2 hafta mücadele hala devam ediyor. Galatasaray çok büyük avantajla giriyor son viraja ve muhtemelen de şampiyonluğu kazanacaktır. Lig sonuçlandığında detaylı bir şeyler karalamaya çalışırız.
Yazı biraz uzun oldu ama 4 büyük ligi az bile yazdım diyebiliriz. İstatistikleri detaylandırsak her bir lig için bundan daha uzun yazılar çıkar. Yorum ve eleştirilerinizi bekler saygılarımı sunarım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder